Cem Küçük de Gezi’ye el attı: Tek tek hedef gösterdi

ID İletişim’in sahibi menajer Ayşe Barım hakkında 12 yıl önce gerçekleşen Gezi Parkı olayları sırasında sanatçıları eylemlere katılması için yönlendirdiği gerekçesiyle soruşturma başlatılmıştı.

Ardından bu kez de İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı‘nın, RTÜK‘ten Gezi Parkı olayları sırasında medya kuruluşlarının yayın kayıtlarını istediği ortaya çıkmıştı.

Ancak bunun imkansızlığını Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Üyesi İlhan Taşcı, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada açıkladı. Taşçı, RTÜK’ün yalnızca bir yıl süreyle düzenli olarak kayıtları tuttuğunu belirterek, dedi.

CEM KÜÇÜK DE DEVREYE GİRDİ

Bu haberlerin ardından iktidar yanlısı gazeteci Cem Küçük de devreye girdi ve çok enteresan iddialarda bulundu. TGRT Haber’de Medya Kritik programında konuşan Cem Küçük‘e göre “Gezi Parkı olayları öncesi ekonomide her şey yolundaydı. Cumhuriyet tarihinin Tanzimat’tan bu yana en iyi dönemiydi. Kişi başı gelir 12 bin dolar civarındaydı. İnsanlar evini, arabasını alıyordu. Son 3 yılda konuştuklarımızın hiçbiri yoktu.”

Küçük, Gezi Parkı’ndaki 4 tane ağacın bahane edildiğini öne sürerek, şöyle devam etti:

“Sırrı Süreyya Önder ve Mehmet Ali Alobara‘nın elebaşılığını yaptığı bir grup, ‘mesele sadece ağaç değil’ diyerek eylem başlattı.

Gerçekten ağaçlar için orada olanlar da vardı. Ancak 3 Haziran‘dan sonra başka bir boyut kazandı. Osman Kavala ve adı geçenler organizatördü.

Şuan hükümet tarafında yer alan bazı gazeteciler de oradaydı, çok ağır şeyler de söylediler. O zaman bazı medya kuruluşları el değiştirdi. O dönem sanatçılar, iş adamları ve gazeteciler çok büyük bir eylem yaptılar. Bu bir darbe girişimiydi. O dönem çözüm süreci devam ettiği için Kürt halkı sokağa inmedi.

Gezi Parkı olayları sırasında çok ağır olaylar oldu. Hükümete o dönem, 3. Köprüyü, havalimanı, demir yolunu yapmayın diye bir liste verdiler.

Gezi Olayları sonrası ekonomideki büyü bozuldu. Türkiye’de 60’lar, 12 Eylül 1971’de benzer olaylar yaşandı. O dönemki liderler bunlara dayanamadı. Tayyip Erdoğan direndi.

Meşhur Youtube yayını yapan bir gazeteci var. Kırmızılı teröristi öven oydu. Onu alırlar mı bilmiyorum. Savcı karar verecek. Cem Boyner bu işin bir numarasıydı. Erdoğan, çapulcu demişti. O da “Ne sağcı ne solcu, çapulcuyum” sloganının yer aldığı afişle gelmişti. Kovulduğu kanalın önünde yayın yapanlar da vardı.

Ben elebaşı olarak bir 10 kişi üzerinde odaklanılacağını düşünüyorum. Tutuklanırlar mı, adli kontrol olur mu bilmiyorum. Bu işin sadece medya ayağına bakılmayacak. İş dünyası ve STK ayağı da var.”

Related Posts

İsrail’deki Batı Şeria’yı ilhak çağrılarına Arap ülkelerinden tepki

Arap ülkeleri, İsrail’in, işgal altındaki Batı Şeria’yı ilhak etme çağrılarına tepki gösterdi. Bunun barışı zorlaştıran tehlikeli bir eylem olduğunu belirten ülkeler, ilhakın uluslararası hukukun açık ihlali anlamına geldiğini kaydetti.

Fahrettin Altun’dan Mahir Başarır’a tepki

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır’ın kamu kurumlarına ilişkin açıklamasına yanıt verdi.

Sakarya’da minibüs devrildi: Yaralılar var

Sakarya’da minibüsün devrilmesi sonucu 6 kişi yaralandı.

AKP’li belediyeden gazetecilere yasak!

Gaziantep Şahinbey Belediyesi’nde gazetecilerin meclis toplantılarını görüntülemesi yasaklandı. AKP’li meclis üyelerinin önergesiyle geçen karar, basın özgürlüğüne açık bir saldırı olarak değerlendirildi.

Devlet Bahçeli ‘100 olsun’ demişti! O öneriye AKP’den ret geldi

Kürt sorununun çözümüne yönelik süreç kapsamında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin kurulmasını istediği komisyonun 100 kişiden oluşması önerisi, çalışmaların sağlıklı yürümeyeceği gerekçesiyle hem AKP hem muhalefet partileri tarafından kabul görmedi. İşte AKP’nin ve diğer partilerin komisyon önerisi…

Pilot uygulama başladı… Haftada 4 gün çalışmaya geçiyorlar

Polonya, 1 Temmuz 2025 itibarıyla ilk kez haftada 4 gün çalışma modelini pilot olarak uygulamaya başladı. Yeni sistem, haftada 4 gün 32 saat ya da 5 gün 35 saat çalışma seçeneklerini kapsıyor. Bu fikir son yıllarda yalnızca Polonya’da değil, birçok ülkede gündemde yer alıyor.