140 milyon yılda sadece 1 saniye sapan ‘atom saati’ geliştirildi

Yenilikçi Atom Saati Teknolojisi NIST-F4, Zamanı 140 Milyon Yıl Boyunca Yalnızca Bir Saniyede Kaybediyor

NIST-F4 adı verilen bu sezyum çeşme saati, mikrodalga ışını altında yükselip alçalan sezyum atomlarının hareketlerine dayanıyor. Bilim insanlarının açıklamasına göre, bu saat dinozorların yaşadığı 100 milyon yıl önce çalışmaya başlasaydı, bugün sadece bir saniyeden daha az sapma gösterirdi.

Yeni sistemin ayrıntıları Metrologia adlı bilimsel dergide yayımlandı. NIST-F4, 2025 Nisan ayı itibarıyla çalışır durumda ve Dünya Koordinatlı Zamanı (UTC) sistemine dahil olmak üzere onay sürecinden geçiyor. Dünya genelinde UTC’yi tanımlayan yaklaşık 450 saat bulunuyor.

NIST’in Zaman ve Frekans Bölümü Başkanı Liz Donley, bu sinyallerin günlük hayatta milyarlarca kez kullanıldığını belirtti. Donley, saatlerin sadece saatleri ayarlamak için değil, aynı zamanda trilyonlarca dolarlık elektronik finansal işlemleri zaman damgalamak için de kritik rol oynadığını söyledi.

NIST-F4, lazerle neredeyse mutlak sıfıra kadar soğutulan binlerce sezyum atomundan oluşan bir çeşme saati. İki lazer ışınıyla yukarı doğru fırlatılan atomlar, ardından kendi ağırlıklarıyla düşerken mikrodalga ışınına maruz kalıyor. Bu süreçte atomların saniyede 9.192.631.770 kez titreşmesi, uluslararası saniyenin tanımını oluşturuyor.

Ancak bu işlemi güvenilir hâle getirmek kolay değil. Bilim insanları, atomların titreşimlerini etkileyebilecek her türlü küçük gürültü kaynağını hesaba katmak zorundaydı. Bunlar arasında kuantum etkileşimleri, mikrodalga sızıntıları ve lazerlerin oluşturduğu elektromanyetik alanların bozulmaları yer alıyor.

NIST ekibi 2020 yılında bu saat üzerinde çalışmaya başladı. Kurumun ilk çeşme saati olan NIST-F1, restorasyon amacıyla devre dışı bırakıldıktan sonra, yeni nesil sistem için mikrodalga boşluğu sıfırdan inşa edildi.

NIST fizikçisi ve çalışmanın ilk yazarı Vladislav Gerginov, bu tür saatlerin değerlendirme sürecinin oldukça yavaş ve titiz yürütülmesi gerektiğini belirtti. Ekip, sistematik belirsizliği 2,2×10⁻¹⁶ seviyesine kadar düşürmeyi başardı. Bu, saatin yaklaşık 140 milyon yılda yalnızca bir saniye kaybetmesi anlamına geliyor.

NIST-F4, öncüsü NIST-F3 ile birlikte çalışacak. Yeni saat, zamanın yaklaşık yüzde 90’ında aktif olacak ve en az bir saatin her zaman çalışır durumda olması sağlanacak. Her iki saatten elde edilen veriler, UTC kalibrasyonu için BIPM’e düzenli olarak gönderilecek.

Related Posts

250 bin yıllık sessizlik bozuldu, en son Neandertaller patladığını gördü: ‘Zombi’ yanardağ yüzünden bilim alarma geçti

Bolivya’nın And Dağları’nda bulunan ve 250 bin yıldır hareketsiz olan Uturunco Yanardağı, artan sismik aktiviteler ve gaz emisyonlarıyla yeniden canlanma belirtileri gösteriyor. Bilim insanları, bu gelişmenin La Paz ve Santiago gibi büyük şehirler için potansiyel bir tehdit oluşturabileceği konusunda uyarıyor.

Elon Musk, neden Mars’a gitmek istediğini anlattı

SpaceX CEO’su Elon Musk, Fox News’a verdiği röportajda Mars’ta yaşam kurma vizyonunu değerlendirdi.

Çin, düşmanı hayalet gemilere yönlendirecek sistem geliştiriyor

Çin’de savunma ve havacılık sanayinde faaliyet gösteren Pekin Telemetri Araştırma Enstitüsünün, düşmanı, radarları var olmayan hayalet gemi filolarına yönlendirebilecek yetkinlikteki bir sinyal bozucu sistem üzerinde çalıştırdığı bildirildi.

Hugging Face’ten bulut tabanlı ücretsiz yapay zekâ aracı

Open Computer Agent, temel görevlerde yeterli performans gösteriyor. Ancak karmaşık işlemlerde, örneğin uçak bileti aramalarında sistem zaman zaman tökezliyor. TechCrunch tarafından yapılan testlerde, aracın CAPTCHA testlerinde başarısız olduğu ve bu …

Türkiye Tekvando Federasyonu yeni tesis projesini duyurdu

Türkiye Tekvando Federasyonu (TTF), Keçiören Belediyesi ile yapılan iş birliğiyle yeni bir spor salonu yapılacağını açıkladı.

ABD, Google’ın reklam tekelini kırmak istiyor!

ABD Adalet Bakanlığı, Google’a karşı yürüttüğü tekel davasında yeni bir aşamaya geçti. Teknoloji devinden, reklam sektöründeki birçok varlığını satması isteniyor. Mahkemenin daha önceki kararında, Google’ın bu alandaki hakimiyetinin rekabete zarar …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir